Siyonist Yahudi, artık adet edindiği üzere Ramazan’da yine Mescid-i Aksa’ya ve mücahid Filistin milletine saldırdı. Fakat bu kez her zamankinden daha büyük bir direniş ile karşılaştı. Hamas’ın askerî kanadı Kassam’ın Gazze’den ateşlediği füze ve roketleriyle dumura uğrayan Siyonistler, işgal altında tuttuğu topraklardaki Filistinlilerin de direnişe katılmasıyla kontrolü tamamen kaybetti. Gazze’ye girmeye cüret edemeyen İsrail, tam da Yahudi ahlâkına mutabık bir şekilde hedef gözetmeksizin hava bombardımanı yapmaktan, kadın-çocuk, genç-ihtiyar demeden katliama girişmekten bir başka çare üretemiyor. Filistin’de mücahid bir millet, dünyanın son teknoloji silahlarına karşı son derece kısıtlı imkânlarla Müslümanların izzetini, kahramanlığın şerefini muhafaza ediyor!
Bugün Filistin sınırlarımız dışında bulunması sebebiyle “Yahudi meselesi” bir dış sorun gibi algılanıyorsa da, nasıl ki mukaddes Filistin beldesi özbeöz vatan toprağı ise “Yahudi sorunu” da bizim dış sorunumuz olmaktan ziyade iç sorunumuzdur. İçine girdiği her birliği dağıtmaya memur bir rol oynayan bu sinsi kavim, Kanuni Sultan Süleyman devrinde İspanyolların elinden Osmanlı tarafından kurtarılarak Devlet-i Aliyye’ye yerleştirildi. Osmanlı toprakları içerisinde huzurlu bir şekilde yaşarken Siyonist düşüncenin yayılmasıyla seciyesine uygun bir şekilde devleti güve gibi kemirmeye başlayan Yahudi, evvela Abdülhamid Han’ın hâledilmesine ön ayak, ardından devletin yıkılmasına dayanak, akabinde ise tam da “Siyon Hâkimlerinin Protokolleri”nde bahsedilen tarzda ruhu alınmış bir devlet ve milletin ortaya çıkışına sebep oldu. Yahudi’nin arzularına nisbetle şekillenen beynelmilel nizamdaki hemen hemen tüm müesseseler gibi bizim devlet müessesemiz de Yahudi’nin tesirine teslim edildi. Yani görüldüğü üzere yalnız coğrafî manada bir iç sorun değil, Türkiye’deki rejimin içine sindirilmiş bir iç sorundan bahsediyoruz.
***
Bu hafta Türkiye’de İslâmcı mücadelenin başlatıcısı olan, sistem kurucu mütefekkir Üstad Necip Fazıl’ın doğum ve vefatının sene-i devriyesi… Yaşanmaya değer hayatın “nasıl”ını Büyük Doğu külliyatıyla ortaya koyan Üstad Necip Fazıl, davanın dost ve düşman kutuplarını da işaret etmiştir. Bu düşman kutupların en ehemmiyetlilerinden birisi de hiç şüphesiz Yahudi’dir. Tam da Filistin’de Siyonistlerin yeni bir katliam başlattığı sürece tekabül etmesi hasebiyle Üstad Necip Fazıl’ı, onun “Yahudi meselesi”ni hülasa edişinden yola çıkarak anmanın daha uygun olacağını düşündük ve dergimizin 749. sayısını “Yahudi meselesi” özelinde Üstad Necip Fazıl’a hasrederek, kapağımıza “Üstad Necip Fazıl’ın kaleminden Yahudi meselesi” manşetini attık.
Kapak mevzumuz ile alakalı olarak Üstad Necip Fazıl’ın İdeolocya Örgüsü eserinden “İç ve Dış Düşman – Yahudi” başlıklı bölümüyle, Büyük Doğu Dergisi’nin 25 Ekim 1967 tarihli sayısından “Dünyayı Yahudi Güdüyor!” ve Büyük Doğu Gazetesi’nin 18 Haziran 1952 tarihli 34. sayısından “Yahudi ve Menderes” başlıklı yazılarıyla, yine Büyük Doğu Dergisi’nin 21 Mayıs 1954 tarihli 3. Sayısındaki “Muhalefet ve Haysiyet” başlıklı yazısının bir kısmını siz okurlarımızın dikkatine sunuyoruz.
Kapak mevzumuz ile alakalı olarak Ömer Emre Akcebe, “Din, Millet ve İnsanlık Düşmanı Siyonist Yahudi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İç ve dış düşman “Yahudi meselesi” ile alakalı olarak Vehbi Kara, Mustafa Armağan ve Said Alpsoy ile yapmış olduğumuz ve meselenin farklı veçhelerden ele alındığı mülakatları alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.
Üstad Necip Fazıl’ın 1970’li yıllarda gençlik üzerindeki tesiri, o tesirin bugüne yansımaları ve Üstad’ın misyonunu, dönemin şahitleri olan Ali Mazak ve Hasan Fehmi Ulus ile konuştuk.
Kâzım Albay, “Osmanlı Medreseleri ve Dârülhadis’i” başlıklı bir yazı kaleme aldı; alâkayla okuyacağınızı düşünüyoruz.
İbrahim Tatlı, “28 Şubat’ın Palazlandırdığı Uyuz Müslümanlar” başlıklı yazısında İslâm davasına destek değil, köstek olan Müslüman (!) tiplemesinin tarihî portresini çiziyor.
Eren Haklı, Filistin’de cihad eden Müslümanlar vesilesiyle “Allah Cihad Edene Yardım Eder” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Carlos, "Hudutsuz İsrail Barbarlığı"nı anlatıyor...
Abdulkerim Kiracı, İbn Arabi Hazretleri’nin Sultan Keykavus’a -rahimehullah- yazdığı mektubu paylaşıyor.
Dergimizde ayrıca sizler için derleyip-yorumladığımız haberleri bulabileceksiniz.
top of page
15,00₺Fiyat
bottom of page