Selâm ile...
 
İmkânlar âleminde “Her şey gerçekleşmeden önce mümkün olma özelliğiyle vardır.” Henüz gerçekleşmediği için yok diyemeyiz, onları keşf etmeniz gerekir. Keşf edebilmeniz için de bilginizin keşfî olması, eşya ve hadiselere gerçek ve entelektüel bir dürüstlükle, “sır idraki” içinde yaklaşmanız icab eder. “Sır idraki”; insanın şüphe duyma ve inanma arasında kendini nasıl konumlandırması gerektiğini bilmesidir. Aklın duracağı ve aklın at koşturacağı alanı iyi bilmek gerekir. Aksi takdirde, bildiklerinizi bilmediklerinizden daha çok önemser, bilginizin keyfiyeti hususunda aldanırsınız. Bu da daha az bilmenize ve bildiklerinizle tatmin olmanıza yol açar. Kullandığınız araç ve metodlarla sıradışı hadiseleri kestirebileceğiniz zannı içinde, hakikati idrakin sekteye uğradığı bir alanda yaşarsınız. Yarınki krizi öngöremeyeceğinizi unutup zırvalıklarla uğraşırsınız.
 
İnsan, yaratılış gayesi hilafına bir hayat sürmeye başlarsa, türlü musibetlerle de yüzleşmeye başlar. 
 
Global mânâda hakimiyeti elinde bulundurduğuna inanan, şeytanî plânlar yaparak bu plânları icraya yeltenen, bu suretle Tanrı rolüne soyunan “şer güçler” de bu musibetlerle yüzleşiyorlar. Bugün de, şimdiye kadar olduğu gibi değişim ve dönüşümler suretiyle kendilerini içinde bulduklarını kaostan kurtulabileceklerini düşünseler de, bataklıkta çırpınan bir insan misali çabaladıkça batacaklar... Kriz her defasında daha da genişleyecek ve derinleşecektir. Koronavirüs uçurumun kenarında duran “şer güçler”e son darbeyi vurmuştur; bugün idrakinde olmasalar bile... 
 
Kapağımızda, tüm hesapların üzerinde Allah’ın da bir hesabı olduğunu unutanları ele alırken, “Haritayı araziyle karıştırdılar, kendilerini kendi başlarına da bela olacak bir kaosun içinde buldular!” ifadelerini kullandık. Kapak mevzumuzu Mevlüt Koç, “Ava Giderken Avlanmak” başlıklı yazısında işlerken mevcut krizden “Bir yolunu bulup çıksalar bile bu hiç gerçekçi olmaz; kriz bir ilişkiler bütününden başka bir ilişkiler bütününe geçerek, büyüyerek ve genişleyerek devam eder, ilk fırsatta da yeniden ortaya çıkar.” diyor.
 
Pakistanlı akademisyen Dr. Cavid Ekber Ensarî’nin kaleme aldığı ve Mepanews’in tercüme ettiği “Çöken Bir Sistemi İslâmîleştirmeye Çalışmak” başlıklı makaleyi İslâm âleminde İslâmî bir anlayış, dünya görüşü, fikir sistemi açlığının ön plana çıktığının bir göstergesi olması hasebiyle önemine binaen iktibas ediyoruz.
 
Cumali Dalkılıç, “Modern İnsan ve İradenin Terbiyesi” başlıklı yazısında Jules Payot’nun İrade Terbiyesi kitabı çerçevesinde modern insana dair bir takım tesbitlerde bulunuyor.
 
İbrahim Türkan, edebiyat üzerine yaptığı tetkik ve tenkidlerine Tolstoy ile devam ediyor. Yazısının başlığı: “Sevginin Anatomisi ya da Ellisinden Sonra Kendinden Kaçan Adam”
 
M. Taha İnci, “Sefine Vesilesiyle Kuantum” başlıklı yazısında Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun Sefine kitabı çerçevesinde kuantum teorisinden bahsediyor.
 
Prof. Dr. Ergün Yıldırım ile yaptığımız söyleşide koronavirüs krizinin yol açtığı sosyolojik dönüşümü ele aldık. Yıldırım’ın “Salgın Batı Değerlerinin Yerlerde Süründüğünü Gösterdi” dediği bu söyleşiyi alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.
 
Zeynel Abidin Danalıoğlu, “Yarım Doğrular” başlıklı hikâyesinde günümüz insanının en büyük problemlerinden birisi olan meselelerin idrakinden aciz şekilde çevresinde dolanma ve künhüne sirayet edememe hastalığını çarpıcı kurguyla işliyor.
 
Muzaffer Ayvalıoğlu, “Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu ve Yeşil Gece Romanının Mukayeseli Tahlili”ni yapıyor ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yazılmış olan bu romanlarda, Anadolu insanının gelenek ve inançlarının hor görüldüğünü, Kemalist devrimleri ise ululandığını belirtiyor.
 
Zeynep Salgın, “Hastane Enfeksiyonları” başlıklı yazısında bir takım veriler ışığında insanların hastanelerden kaptığı enfeksiyonlar ile bunların devlet ve toplumlara olan etkisine temas ediyor.
 
Melikşah Sezen, “Mehmet Sait Şimşek ve Hayat Kaynağı: Kur’ân Tefsiri” başlıklı yazısında Mehmet Sait Şimşek’in “Hayat Kaynağı: Kur’ân Tefsiri” isimli “kitabını” tenkid ediyor. Ehl-i Sünnet’e mugayir görüşlerin üzerinde duruyor ve bu hataların düzeltilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.
 
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...
 
Allah’a emanet olun.